Bir Instagram Fenomeni: Kürk Mantolu Madonna

Hakkında doğru-yanlış bir sürü söz söylenen bu kitabı okumayanı dövüyorlarmış.Ben de okudum ve haklılarmış dedim :)
Bir ara o kadar popüler oldu ki benim gibi 'reklamı birsin,modası geçsin öyle okurum izlerim'diyen tipler okumayı erteledi. Instagramda kahve yanında muhakkak bu kitap görülür oldu.

Sonra biri çıktı TV'ye dedi ki : "ben okudum. Altını çizecek bir şey yok. Madonna var." Madonna'nın aşklarının anlatıldığını iddia etti ve daha kötüsü okudum diyerek havalara girdi. Muhtemelen düşüncesi 'nasılsa ev hanımları kitap okumaz' idi.

  Peki bunca ünlü olan kitap neymiş? Kitaba aslında lisedeyken bir başlamıştım. Ama o zamanlar Alacakaranlık'lar, vampir aşkları, cinayet romanları derken atraksiyona alışmış bünye bu kitabı okumak için gerekli sükuna ulaşamamıştı. Bundan mütevellit (kitap etkisi :)) ilk 20 sayfada bırakmıştım. Geçen ay benim sevimli Gevezem sabah 4'e kadar okudum diyince 'Allah allah ben sıkılmıştım o kitapta' demiştim. Sonra bi ısrarlar,'oku bak spoiler vermicem' sözleri arasında kitaba başladım. 

  Kitapta adeta bir görünmez adam gibi yaşayan Raif Efendi'nin gençliğinde Maria Puder ismindeki bayana duyduğu aşk, yarım kalış ve pişmanlık anlatılıyor. Raif Efendi yıllar sonra bütün hikayesini, neden görünmez bir adam gibi yaşadığını, ruhunun ölü gibi oluşunu bir günlüğe aktarıyor. 

  Kitabı okurken bir sürü insanda bir sürü farkındalık oluşuyor. Mesela orta yaş üstü insanların bir gençlik dönemleri olduğunu göz ardı ettiğinizi farkediyorsunuz. Hele de benim gibi kuşak çatışmasını fazla fazla yaşayan biriyseniz ve büyüklerle konuşacak çok bir şey bulamıyorsanız; onlara farklı bakmaya başlıyorsunuz. Gençliklerini hayal etmeye başlıyorsunuz örneğin. Onların sessizliğinin hiçbir şey düşünmedikleri ve hissetmedikleri yargısına ulaştırmasının haksızlık olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. Onları inceleyip gençken nasıl göründüklerini hayal etmeye başlıyorsunuz. Gözleri pırıl pırıl olanların gençliklerinde de zıpır bir halleri vardı diye tahminlerde bulunuyorsunuz. Ya da düşünceli ve durgun olanların kim bilir ne derdi, ne pişmanlığı var diyorsunuz. 

  Kitabı okurken Sabahattin Ali'ye hayran olduğum bir başka nokta ise Maria Puder'le Raif'in konuşmaları oldu.. Bir kadının düşünceleri, erkeklerin kendilerini herşey haklarıymış gibi görmelerindeki ego ve aptalca haller, kadınların buna karşı isyanları ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. 

  Okumayanlar için çok ayrıntı vermeye gerek yok. Okuyun pişman olmayacaksınız :)