Kışa Hazırlıkta Büyük Sırrım : Portakal Suyu

      Annem, çocukluğumuzdan beri (evet halen) üçümüze de portakal suyu getirir. Biz de kardeşlerimle söylene söylene içerdik. Ve ben her seferinde "bu kadın bu kadar portakalı sıkmaya üşenmiyor mu ya?" diye düşünmekten kendimi alamazdım. Çünkü bildiğin şu küçük limon sıkacağıyla sıkar, getirirdi. 

    2 sene önce kışın gözümü açamadım hastalıktan. Tam iyileşiyorum, haydi bir daha. O kadar çok hastaneye gittik, o kadar ilaç birikti ki anlatamam. Herhalde benim psikolojimden kaynaklı bu dedim. Çünkü gerçekten aşırı stresli bir zaman dilimiydi. Stresten dolayı hiçbir şey yiyemiyordum; bir şey yiyemedikçe halsiz düşüp hasta oluyordum ve yine stresten bir şey yiyemiyordum. Bir kısır döngüye dönüşmüştü. 

    

    İşte o zaman annemin üşenmemesinin nedenini anladım. Sonradan hastalığımızla uğraşmamak için önceden küçük küçük önlemlerle uğraşmış oluyordu!

    

    Geçen kış daha ortada ne bir hapşuruk ne bir şey varken ben başladım portakal suyu denen nimetten tüketmeye. Gerçekten de hem fiziksel olarak daha güçlü hissediyordum hem de kendime bakıyor olmaktan dolayı başka bir özgüven gelmişti. 

    Sonradan araştırınca bir çok faydasını da öğrenmiş oldum. Mesela kalp ve böbrek sağlığını korumaya yardımcı oluyormuş. Güneşin ve havadaki kirliliğin zararlarından koruyormuş. Hatta kadınlar için yeterli C vitamini alımının kadın hastalıklarını ve düşükleri engellediğine dair bir bilgi okumuştum.

    C vitaminin vücuttan fazlası atıldığı için her gün portakal suyu içilebilir. Ancak bunu da uzmanlar önermiyor. Çünkü asidik yapısıyla diş minesine zarar veriyormuş. O yüzden ben haftada 3 kez gibi bir sınır belirledim. 

    Benim kışa dair her yerde bahsettiğim; neredeyse 'bak mutlaka yap' diye insanları zorlama noktasına geldiğim sağlık sırrım bu. Sizin de kendinize ait sağlık sırlarınız varsa buyrun yoruma :)