Köy Kahvaltısı Tarifi

 Sabah horozun sesiyle, cibindirik denile sinek koruyucusuna rağmen kaşıntıyla uyanılan köy havasından selamlar sevgili okur.

    Yaklaşık 1 haftadır köydeyiz. Küçük koalam pandemi yasakları nedeniyle ilk kez ev dışında bir doğallık görüyor. Hatta 6 aylık hayatında bu kadar doğallığı ilk kez görüdüğünü söylesem yalan olmaz.
Doğallığı düşünürken düşünürken bugün doğallığın temelinin nerden geldiği düştü aklıma. Ve kendimce içtiğimiz su, yediğimiz yiyecekler doğal oldukça doğal bir kişilik oluşturduğumuz sonucuna ulaştım. Artık teorisyenler bunu yorumlamıştır sanıyorum. Bakınca şehir hayatında suyumuz nerde ne kadar beklediği belli olmayan damacanalardan geliyor mesela. Yemekler zaten muamma. Ama ben bugün "köy kahvaltısı" konusuna değinmek istiyorum. Not alın başlıyorum :

MADDE 1: Köy Kahvaltısı Sade Ama Doyurucudur    

    Turistik gittiğiniz her yerde bir köy kahvaltısı muhabbeti vardır. Salamından sucuğuna, bir kuş sütü eksik kahvaltılar. Köy kahvaltıları yeri gelir bir peynir birkaç zeytinle bile olabilir. Öyle her telden dolu dolu olan pek köyü kahvaltısı havasında değildir.

MADDE 2: En Önemli Unsur Sini 

    Köy kahvaltısının en önemli unsur kocamaaaaan bir sini. Bilmeyen var mıdır bilmiyorum ama kendisi şudur: Altına yıpranmış, genellikle ekose desenli bir örtü. Yan tarafında odun ateşinde bir sac ve ekmeklerle gözlemeler. Bunları yapan şalvarlı başı ve ağzı isten korunmak için sarılmış teyzeler ve ablalar.


    

MADDE 3: Sininin İçindekiler

  • Damgasız, kırık beyaz renkte köy yumurtası. Bu yumurta ya komşu tavuğundan ya da kendi tavuklarından  alınmıştır. Bu yumurta ister göz göz pişirilir yerine göre muhlama (ya da mıhlama) gibi farklı çeşitlerde yapılabilir.
  • Komşu ineğinden ya da keçisinden alınmış sütle yapılmış peynir.
  • Yine mümkünse ve yakınlarda varsa zeytin yağı ile parlatılmış zeytin.
  • Bahçeden toplanmış sivri biber, tazecik salatalık-domates
  • Az önce bahsettiğim teyzelerin yaptığı ıscak ıscak gözleme.
  • Koca tencerelerde kaynatılarak yapılmış pekmezler, reçeller.
  • Yine köyde emin ellerden alınan bal- tereyağı ikilisi.
    Bütüüüün bunları oluşturunca zaten önce midenize sonra ruhunuza tazecik bir köy havası sızıyor. Hele siniyi kaldırmaya çalışınca içindekiler az olsun, çok olsun kendinizi Seyit Onbaşı gibi hissediyorsunuz, bir özgüven geliyor. "Ben bunu kaldırabildiysem ohooo neler yaparım usta?!"
    Hadi sıra sizde en yakın köy kahvaltısını anlatın bakalım onda ne var ne yok :)

Yorumlar

Yorum Gönder

Klavyeye değen parmaklarınıza sağlık :)